بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَّا يَأْكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلْخَٰطِـُٔونَ ٣٧

Ki onu kimse yemez hatâkâr canîlerden başka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَآ أُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَ ٣٨

Artık yok, kasem ederimki gördüklerinize.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا لَا تُبْصِرُونَ ٣٩

Ve görmediklerinize.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ ٤٠

O hiç şüphesiz kerîm bir Resul’ün getirdiği sözdür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍۚ قَلِيلًا مَّا تُؤْمِنُونَ ٤١

Ve o bir şâir sözü değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍۚ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ ٤٢

Bir kâhin sözü de değildir, siz pek az düşünüyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَنزِيلٌ مِّن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ٤٣

O Rabbülâlemînden bir tenzildir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ ٱلْأَقَاوِيلِ ٤٤

O bize isnaden bazı lâflar uydurmağa kalkışsaydı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِٱلْيَمِينِ ٤٥

Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır) dık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ لَقَطَعْنَا مِنْهُ ٱلْوَتِينَ ٤٦

Sonra da ondan vetînini (iliğini) geser atardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَا مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ عَنْهُ حَٰجِزِينَ ٤٧

O vakit sizden hiç biriniz ona siper de olamazdınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu